Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü

Stok Kodu:
9786053602859
Boyut:
16 x 24 cm
Sayfa Sayısı:
316
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Konu:
0,00
9786053602859
144828
Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü
Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü
0.00

"Medeniyet sürekli bir yürüyüştür. Her ulus, büyük medeni akışla birleşen ve ona karışan yeni bir sudur. O kendinden bir şeyler getirir; fakat onu büyük akışa katmasını bilmezse hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Medeni akışa ayak uydurmak demek ona karıştığı yere kadar bütün fikir mahsullerini tanımak ve onlarla yoğrulmak demektir. Kendi içine kapanmış, başkalarından habersiz ve kendi kendine doğup büyüyen, devresini tamamlayan medeniyetler yoktur. Eski Sümer ve Mısır Yunan'a, Yunan Latin'e ve İslam'a, İslam ve Latin dünyaları Rönesans vasıtasıyla Avrupa medeniyetine ulaşır. Bu sürekli yoldan ayrılan ve ayrı kalan dallar kendi kendine çürüyüp düşmeğe mahkûmdur: Eski Amerika medeniyetleri bundan dolayı yarım kalmış ve yemişlerini vermeden kaybolup gitmiştir.

Bizim için lazım olan eski İslam ve yeni Avrupa uyanışlarında olduğu gibi çok sistemli ve hararetli bir tercüme faaliyeti canlandırmaktır. Tanzimat'tan beri geç kalınan bu yola girmenin tam zamanıdır ve şükredelim ki girilmiştir."

"Medeniyet sürekli bir yürüyüştür. Her ulus, büyük medeni akışla birleşen ve ona karışan yeni bir sudur. O kendinden bir şeyler getirir; fakat onu büyük akışa katmasını bilmezse hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Medeni akışa ayak uydurmak demek ona karıştığı yere kadar bütün fikir mahsullerini tanımak ve onlarla yoğrulmak demektir. Kendi içine kapanmış, başkalarından habersiz ve kendi kendine doğup büyüyen, devresini tamamlayan medeniyetler yoktur. Eski Sümer ve Mısır Yunan'a, Yunan Latin'e ve İslam'a, İslam ve Latin dünyaları Rönesans vasıtasıyla Avrupa medeniyetine ulaşır. Bu sürekli yoldan ayrılan ve ayrı kalan dallar kendi kendine çürüyüp düşmeğe mahkûmdur: Eski Amerika medeniyetleri bundan dolayı yarım kalmış ve yemişlerini vermeden kaybolup gitmiştir.

Bizim için lazım olan eski İslam ve yeni Avrupa uyanışlarında olduğu gibi çok sistemli ve hararetli bir tercüme faaliyeti canlandırmaktır. Tanzimat'tan beri geç kalınan bu yola girmenin tam zamanıdır ve şükredelim ki girilmiştir."

Kapat