Deniz Kavimleri Tunç Çağı'nı Sona Erdiren Halklar

Stok Kodu:
9786053961826
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
315
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9786053961826
163348
Deniz Kavimleri
Deniz Kavimleri Tunç Çağı'nı Sona Erdiren Halklar
0.00
Günümüzden yaklaşık 3200 yıl önce, Yakın Doğu'daki büyük siyasi güçler birbiri ardına tarih sahnesinden silinip gitmeye başladılar. Miken saraylarının bir kısmı yıkıldı ya da terkedildi. Topraklarından ayrılan binlerce Miken'in göç hareketinde ilk durağı Batı Anadolu kıyıları oluşturmaktaydı. Kıyıdan içlere doğru yayılan halklar burada Bademgediği Tepe, Panastepe, Limantepe gibi adından da anlaşılacağı üzere, çevreye hakim yüksek tepeleri seçerek yerleşmişler ve göç hareketlerine Anadolu halklarını da katarak yola devam etmişlerdi. Mısır Ülkesi'ne vardıkları zaman bu büyük tarihsel göç olayını çıplak gözle gören Mısır kabartma sanatçıları hiç zorlanmadan Anadolu kağnıları üzerindeki göçmenleri III. Ramses'in Medinet Habu Tapınağı'nın duvarları üzerine işleyeceklerdi. Göç eden halklar Batı Anadolu'dan sonra Kilikya ve Kıbrıs Ada'sına ulaştıklarında yanlarında Geç Hellas III C kapıları da vardı. Derken halklar Doğu Akdeniz sahili boyunca ilerleyişe geçtiler. Kuzey Suriye kıyılarını ateşe veriyorlardı. Zengin ticaret kenti ve Hitit'in vasalı Ugarit dramatik bir şekilde yakılıp yıkıldı. Bu sırada Anadolu'da da Hattuşa düşmek üzereydi. Hitit Kralı tahtını terkedip sarayı daha güvenli bir yerlere taşıdı. Kısa süre sonra Hattuşa da Miken sarayları gibi yıkıldı. Mısır yazıtlarına göre "Amurru'da bir yerde kamp kuruldu" ve bu bölgede deniz ve karadan gelen halklar birleşti. Mısırlıların tabirleriyle "Deniz Kavimleri" olarak tanımlanan halklar Yakın Doğu'nun tahıl deposuna III. Ramses'in sekizinci yılında kuş başlı pruvalı gemileriyle ulaştılar. Nil nehrinin ağzında çarpıştılar yenildiler, esir alındılar; ama arkalarına baktıklarında tüm Yakın Doğu'nun kaderini değiştirmişlerdi.
Günümüzden yaklaşık 3200 yıl önce, Yakın Doğu'daki büyük siyasi güçler birbiri ardına tarih sahnesinden silinip gitmeye başladılar. Miken saraylarının bir kısmı yıkıldı ya da terkedildi. Topraklarından ayrılan binlerce Miken'in göç hareketinde ilk durağı Batı Anadolu kıyıları oluşturmaktaydı. Kıyıdan içlere doğru yayılan halklar burada Bademgediği Tepe, Panastepe, Limantepe gibi adından da anlaşılacağı üzere, çevreye hakim yüksek tepeleri seçerek yerleşmişler ve göç hareketlerine Anadolu halklarını da katarak yola devam etmişlerdi. Mısır Ülkesi'ne vardıkları zaman bu büyük tarihsel göç olayını çıplak gözle gören Mısır kabartma sanatçıları hiç zorlanmadan Anadolu kağnıları üzerindeki göçmenleri III. Ramses'in Medinet Habu Tapınağı'nın duvarları üzerine işleyeceklerdi. Göç eden halklar Batı Anadolu'dan sonra Kilikya ve Kıbrıs Ada'sına ulaştıklarında yanlarında Geç Hellas III C kapıları da vardı. Derken halklar Doğu Akdeniz sahili boyunca ilerleyişe geçtiler. Kuzey Suriye kıyılarını ateşe veriyorlardı. Zengin ticaret kenti ve Hitit'in vasalı Ugarit dramatik bir şekilde yakılıp yıkıldı. Bu sırada Anadolu'da da Hattuşa düşmek üzereydi. Hitit Kralı tahtını terkedip sarayı daha güvenli bir yerlere taşıdı. Kısa süre sonra Hattuşa da Miken sarayları gibi yıkıldı. Mısır yazıtlarına göre "Amurru'da bir yerde kamp kuruldu" ve bu bölgede deniz ve karadan gelen halklar birleşti. Mısırlıların tabirleriyle "Deniz Kavimleri" olarak tanımlanan halklar Yakın Doğu'nun tahıl deposuna III. Ramses'in sekizinci yılında kuş başlı pruvalı gemileriyle ulaştılar. Nil nehrinin ağzında çarpıştılar yenildiler, esir alındılar; ama arkalarına baktıklarında tüm Yakın Doğu'nun kaderini değiştirmişlerdi.
Kapat