Kırgızların Milli Giysileri - The Kyrgyzs Folk Clothes

Stok Kodu:
9789751612526
Boyut:
21 x 30 cm
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004-01
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe - İngilizce - Kırgızca
0,00
9789751612526
6950
Kırgızların Milli Giysileri - The Kyrgyzs Folk Clothes
Kırgızların Milli Giysileri - The Kyrgyzs Folk Clothes
0.00

SUNUŞ

Geniş bir coğrafyada yaşayan Türkler, tarihin en eski çağlarından beri dünya medeniyetine katkıda bulunmuşlardır. Özellikle Köğmen dağlarının kuzey eteklerinde, Türkçe adı Kem olan Yenisey vadisinde, Tagar bölgesinde kalıntılarına rastlanan ve M.Ö. VII. yüzyıla tarihlenen ve Tagar adıyla isimlendirilen kültürün en eski Türklere ait olduğu kabul edilmektedir. Tagar kül­türü, Karasuk kültürü denilen ve M.Ö. II. bine kadar uzanan aynı yörede gelişmiş eski bir kül­türe dayanmaktadır.

Tagar kültürünün tesirleri, Göktürk kitabelerinde "Ötüken Yış" olarak isimlendirilen Han-gay dağları silsilesi ve Orkun ırmağı kıyılarındaki "Yassı Taşlar" kültürüne ve Çin'in kuzey sını­rına, Ordos (Ordular) bölgesine, Türkçe adı "Yaşıl Ögüz" olan Hoang-ho (Sarı Su) nehrine ka­dar uzanmakta idi. Doğuda Türklerin yoğun olarak yaşadıkları sahaların sonunda, Sarı Deniz'e doğru Tunguzlar; onların güneyinde Çinliler ve Tibetliler ile karışık olarak, yine porto-Türkler ve Türkler yaşıyordu. Çinlilerin Chou adını verdiği, Türk olması muhtemel bir boy, bugünkü Çin'in kuzeyinde bir devlet kurmuştu (M.Ö. 1050-249).

Tagar kültürü batıda Türkçe adı "Altın Yış" olan Altay bölgesi ve Altay'ın Mayemir kültürü bölgesine ve buradan Kama ve İtil ırmakları kıyılarına ve Hazar Denizi'ne uzanıyordu. Türk boylarının yayılma bölgesinin batısında, İranlılarla karışık olarak yaşayan, Türkler ve doğusun­daki kavimlerle ilgili olan Saka (İskit) göçebeleri bulunuyordu.

Tagar kültürünün yayıldığı geniş bölgelerde, Çin tarihlerinde adı Tegreg veya Tölis olarak geçen Kagnılı (Kanglı) Türkleri yaşadığı için Tagar kültürü onlara atfedilmektedir. Tegref ke­limesinin (tekerlek mânâsına) bugün "kağnı" dediğimiz büyük tekerlekli arabaların adı olduğu sanılmaktadır. Tegreg (Kanglı) Türkleri, kubbeli ve künbed biçiminde olan çadırlarını kağnı üzerine kurar ve öyle göç ederlerdi.

Merkezî Asya'da, Güney Sibirya ve Altaylar'da oluşumunu tamamlayan en eski Türk boyla­rından biri olan Kırgızların Türk kültür tarihinde önemli bir yeri vardır. Elimizdeki bu kitap, yeryüzünde yaşayan Türklerin önemli bir bölümünü oluşturan Kırgızların Millî Giysileri'nin ta­rihini gelecek nesillere aktaran değerli bir eser olacaktır. Bununla, aynı zamanda, muhtelif se­beplerle birbirinden ayrılmış veya birbirini unutmuş, ancak aynı dili, aynı tarihi ve aynı kültürü paylaşan Türk kavimlerinin birbirini yeniden tanıması ve birbiriyle kaynaşması da sağlanacak ve bugün herbiri ayrı birer devlet olan Türk Cumhuriyetleri'nin halkları, tarihi çok eskilere da­yanan ortak bir kültürün varisleri olduklarını hayretle ve hayranlıkla göreceklerdir.

Diğer Türk uluslarının kültür değerlerini tanıtacak eserleri de en kısa zamanda görme temennisiyle bu eserin hazırlanmasında emeği geçenleri kutluyorum.

Yusuf HALAÇOĞLU

SUNUŞ

Geniş bir coğrafyada yaşayan Türkler, tarihin en eski çağlarından beri dünya medeniyetine katkıda bulunmuşlardır. Özellikle Köğmen dağlarının kuzey eteklerinde, Türkçe adı Kem olan Yenisey vadisinde, Tagar bölgesinde kalıntılarına rastlanan ve M.Ö. VII. yüzyıla tarihlenen ve Tagar adıyla isimlendirilen kültürün en eski Türklere ait olduğu kabul edilmektedir. Tagar kül­türü, Karasuk kültürü denilen ve M.Ö. II. bine kadar uzanan aynı yörede gelişmiş eski bir kül­türe dayanmaktadır.

Tagar kültürünün tesirleri, Göktürk kitabelerinde "Ötüken Yış" olarak isimlendirilen Han-gay dağları silsilesi ve Orkun ırmağı kıyılarındaki "Yassı Taşlar" kültürüne ve Çin'in kuzey sını­rına, Ordos (Ordular) bölgesine, Türkçe adı "Yaşıl Ögüz" olan Hoang-ho (Sarı Su) nehrine ka­dar uzanmakta idi. Doğuda Türklerin yoğun olarak yaşadıkları sahaların sonunda, Sarı Deniz'e doğru Tunguzlar; onların güneyinde Çinliler ve Tibetliler ile karışık olarak, yine porto-Türkler ve Türkler yaşıyordu. Çinlilerin Chou adını verdiği, Türk olması muhtemel bir boy, bugünkü Çin'in kuzeyinde bir devlet kurmuştu (M.Ö. 1050-249).

Tagar kültürü batıda Türkçe adı "Altın Yış" olan Altay bölgesi ve Altay'ın Mayemir kültürü bölgesine ve buradan Kama ve İtil ırmakları kıyılarına ve Hazar Denizi'ne uzanıyordu. Türk boylarının yayılma bölgesinin batısında, İranlılarla karışık olarak yaşayan, Türkler ve doğusun­daki kavimlerle ilgili olan Saka (İskit) göçebeleri bulunuyordu.

Tagar kültürünün yayıldığı geniş bölgelerde, Çin tarihlerinde adı Tegreg veya Tölis olarak geçen Kagnılı (Kanglı) Türkleri yaşadığı için Tagar kültürü onlara atfedilmektedir. Tegref ke­limesinin (tekerlek mânâsına) bugün "kağnı" dediğimiz büyük tekerlekli arabaların adı olduğu sanılmaktadır. Tegreg (Kanglı) Türkleri, kubbeli ve künbed biçiminde olan çadırlarını kağnı üzerine kurar ve öyle göç ederlerdi.

Merkezî Asya'da, Güney Sibirya ve Altaylar'da oluşumunu tamamlayan en eski Türk boyla­rından biri olan Kırgızların Türk kültür tarihinde önemli bir yeri vardır. Elimizdeki bu kitap, yeryüzünde yaşayan Türklerin önemli bir bölümünü oluşturan Kırgızların Millî Giysileri'nin ta­rihini gelecek nesillere aktaran değerli bir eser olacaktır. Bununla, aynı zamanda, muhtelif se­beplerle birbirinden ayrılmış veya birbirini unutmuş, ancak aynı dili, aynı tarihi ve aynı kültürü paylaşan Türk kavimlerinin birbirini yeniden tanıması ve birbiriyle kaynaşması da sağlanacak ve bugün herbiri ayrı birer devlet olan Türk Cumhuriyetleri'nin halkları, tarihi çok eskilere da­yanan ortak bir kültürün varisleri olduklarını hayretle ve hayranlıkla göreceklerdir.

Diğer Türk uluslarının kültür değerlerini tanıtacak eserleri de en kısa zamanda görme temennisiyle bu eserin hazırlanmasında emeği geçenleri kutluyorum.

Yusuf HALAÇOĞLU

Kapat