Kartpostallarla Balkan Savaşı (1912 - 1913) Mehmed Nail Bey'in Derlediği Kartpostallarla Balkan Savaşı

Stok Kodu:
9789750814419
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2013-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Konu:
0,00
9789750814419
100255
Kartpostallarla Balkan Savaşı (1912 - 1913)
Kartpostallarla Balkan Savaşı (1912 - 1913) Mehmed Nail Bey'in Derlediği Kartpostallarla Balkan Savaşı
0.00
Osmanlının tek başına giriştiği son savaş. Acı bir yenilgi, onur kırıcı bir barış antlaşması. Bu hengâmede tutsak düşen genç bir Osmanlı subayının Sofyadaki tutsaklık günlerinde topladığı kartpostallarla oluşturduğu albüm. Bu acı savaşa Bulgar devletinin bakış açısını yansıtan ve Türk kamuoyunca bugüne kadar hiç bilinmeyen kartpostallar kitapta bütüncül bir belgeselin kareleri olarak değerlendiriliyor, yorumlanıyor. 20. Yüzyıl başında yaşanan ve Birinci Dünya Savaşının küçük çaplı bir provası sayılan Balkan Savaşı ilk kez bu denli ilginç bir görsellikle Türk okurunun karşısına çıkıyor. Savaşı yakından izleyen gazeteci yazarların tanıklıkları da kitaba ayrı bir değer katıyor.

Tadımlık
(SUNUdan)
Mehmed Nail Bey bizim dedemiz. Genç bir Osmanlı subayı. Bizler onu tanıyamadık. Annemiz de babasını hiç görmedi. Kısacık yaşamı, birbirini izleyen savaşların ortasında koşmakla geçmiş. İki büyük savaşın devre arasında sözlüsü ile evlenme olanağını bulabilmiş. Ancak birkaç hafta sürebilmiş mutlu yaşamları. Ardından yine cepheye koşmuş Mehmed Nail Bey. Barut kokularının, toz ve dumanın kararttığı bulanık ortamlardan fışkıran, Refika-ı Hayatım, Sevgili Lütfiyeciğim!, Muazzez Refikam! nitelemeleriyle başlayan coşku ve sevgi yüklü mektuplar göndermiş eşine. Bir çocuğu olacağını öğrenince, önce cinsiyetini belirlemiş. Ardından adını koymuş. Bariayı düşlerinde büyütüp okula göndermiş, her gittiği yerden ona giysiler, kurdeleler, defterler, kalemler almış. Hatta bir arkadaşının oğlu ile söz kesmiş kızına. Derken, gerçekten Baria doğmuş. Telle gelen mutlu haberi yanıtladığı 7 Haziran 1915 günlü mektubu, eşine az rastlanacak bir sevinç seli gibi akıyordu. Hemen ardından Barianın mürekkeple boyadıkları minik elini bir kâğıda bastırıp babasına göndermişler. O zamanlar böyle yapılırmış. Mehmed Nail Beyden yanıt yok! Üç mektup daha göndermiş eşi, Onlar da yanıtsız kalmış. Bir süre sonra, Mehmed Nail Beyin Çanakkale Savaşında şehit düştüğü haberi gelmiş.

Güney Dinç
Osmanlının tek başına giriştiği son savaş. Acı bir yenilgi, onur kırıcı bir barış antlaşması. Bu hengâmede tutsak düşen genç bir Osmanlı subayının Sofyadaki tutsaklık günlerinde topladığı kartpostallarla oluşturduğu albüm. Bu acı savaşa Bulgar devletinin bakış açısını yansıtan ve Türk kamuoyunca bugüne kadar hiç bilinmeyen kartpostallar kitapta bütüncül bir belgeselin kareleri olarak değerlendiriliyor, yorumlanıyor. 20. Yüzyıl başında yaşanan ve Birinci Dünya Savaşının küçük çaplı bir provası sayılan Balkan Savaşı ilk kez bu denli ilginç bir görsellikle Türk okurunun karşısına çıkıyor. Savaşı yakından izleyen gazeteci yazarların tanıklıkları da kitaba ayrı bir değer katıyor.

Tadımlık
(SUNUdan)
Mehmed Nail Bey bizim dedemiz. Genç bir Osmanlı subayı. Bizler onu tanıyamadık. Annemiz de babasını hiç görmedi. Kısacık yaşamı, birbirini izleyen savaşların ortasında koşmakla geçmiş. İki büyük savaşın devre arasında sözlüsü ile evlenme olanağını bulabilmiş. Ancak birkaç hafta sürebilmiş mutlu yaşamları. Ardından yine cepheye koşmuş Mehmed Nail Bey. Barut kokularının, toz ve dumanın kararttığı bulanık ortamlardan fışkıran, Refika-ı Hayatım, Sevgili Lütfiyeciğim!, Muazzez Refikam! nitelemeleriyle başlayan coşku ve sevgi yüklü mektuplar göndermiş eşine. Bir çocuğu olacağını öğrenince, önce cinsiyetini belirlemiş. Ardından adını koymuş. Bariayı düşlerinde büyütüp okula göndermiş, her gittiği yerden ona giysiler, kurdeleler, defterler, kalemler almış. Hatta bir arkadaşının oğlu ile söz kesmiş kızına. Derken, gerçekten Baria doğmuş. Telle gelen mutlu haberi yanıtladığı 7 Haziran 1915 günlü mektubu, eşine az rastlanacak bir sevinç seli gibi akıyordu. Hemen ardından Barianın mürekkeple boyadıkları minik elini bir kâğıda bastırıp babasına göndermişler. O zamanlar böyle yapılırmış. Mehmed Nail Beyden yanıt yok! Üç mektup daha göndermiş eşi, Onlar da yanıtsız kalmış. Bir süre sonra, Mehmed Nail Beyin Çanakkale Savaşında şehit düştüğü haberi gelmiş.

Güney Dinç
Kapat