Kemalist Sistem ve Sosyo-Kültürel Yapısı

Stok Kodu:
9786059108560
Boyut:
165-240
Sayfa Sayısı:
399
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9786059108560
221008
Kemalist Sistem ve Sosyo-Kültürel Yapısı
Kemalist Sistem ve Sosyo-Kültürel Yapısı
0.00
Kemalist sistem, Cumhuriyeti kuran, asker kökenli bir devlet adamının sosyolojik görüş, düşünce yapısı ve olaylara yönelik bakış açısının bir yansımasıdır. Bu nedenle sistem, günümüzde ileri sürüldüğü gibi bir ideolojinin ötesinde, ulus-devlet modelinin yeniden inşasına olan bilimsel nitelikte yaklaşımları, yönelim biçimleri ve çözüm pratiklerini kapsamaktadır.

Osmanlı'nın, Orkun Anıtlarında yer alan "Türk" kimliğini dışlayarak, devlet yapısını patrimonial bir sisteme dönüştürmesi ve yönetimi yabancı soylu unsurlara teslim etmesi, artık sürdürülemezdi. Türk insanının yeniden tarihsel kimliğini kazanarak, devlete egemen olması, Kemalist sistemin temel felsefesini oluşturur.

Gözlendiği üzere, sistem bir Batılılaşma-laikleşme ve çağdaşlaşma biçiminde salt bir üst yapı devriminin ötesinde, Orkun Anıtlarından itibaren Türklük olgusunun uzun süre tarihsel kimlik kaybı karşısında, devlete yeniden gerçek kimliğini kazandırma süreci veya ulus-devlet inşasıdır.

Büyük oranda sosyoloji yüklü sistemde belirgin eğilimler daha ziyade: Siyasal varlıkta birlik, dil alanında birlik, soy ve köken birliği, kültür ve tarih birliği, ahlaki norm ve değerlerin yeniden inşasında birliktir. Tüm bu kategoriler ulus-devlet inşasında Kemalist sistemin yapı taşlarını oluştururlar.
Kemalist sistem, Cumhuriyeti kuran, asker kökenli bir devlet adamının sosyolojik görüş, düşünce yapısı ve olaylara yönelik bakış açısının bir yansımasıdır. Bu nedenle sistem, günümüzde ileri sürüldüğü gibi bir ideolojinin ötesinde, ulus-devlet modelinin yeniden inşasına olan bilimsel nitelikte yaklaşımları, yönelim biçimleri ve çözüm pratiklerini kapsamaktadır.

Osmanlı'nın, Orkun Anıtlarında yer alan "Türk" kimliğini dışlayarak, devlet yapısını patrimonial bir sisteme dönüştürmesi ve yönetimi yabancı soylu unsurlara teslim etmesi, artık sürdürülemezdi. Türk insanının yeniden tarihsel kimliğini kazanarak, devlete egemen olması, Kemalist sistemin temel felsefesini oluşturur.

Gözlendiği üzere, sistem bir Batılılaşma-laikleşme ve çağdaşlaşma biçiminde salt bir üst yapı devriminin ötesinde, Orkun Anıtlarından itibaren Türklük olgusunun uzun süre tarihsel kimlik kaybı karşısında, devlete yeniden gerçek kimliğini kazandırma süreci veya ulus-devlet inşasıdır.

Büyük oranda sosyoloji yüklü sistemde belirgin eğilimler daha ziyade: Siyasal varlıkta birlik, dil alanında birlik, soy ve köken birliği, kültür ve tarih birliği, ahlaki norm ve değerlerin yeniden inşasında birliktir. Tüm bu kategoriler ulus-devlet inşasında Kemalist sistemin yapı taşlarını oluştururlar.
Kapat