Akdenizle Kucaklaşan Osmanlı Seramikleri ve Günümüze Ulaşan Yansımaları - Ottoman Ceramics Embracing the Mediterranean and Their Reflections to the Present
 
  Gemili İznik Seramikleriyle ilgili notlarımı karıştırırken 1974-75 yıllarında
 Ankarada Ertan ve Bilge Mestçinin Artisan Galerisindeki güzel sergileri ve sohbetleri
 anımsadım. İlk gemili tabakları Ertan, bir Sıtkı Olçar sergisinde tanıtarak
 ufak koleksiyonuma katmamı sağlamıştı. Keşke daha çok alsaymışım!. Çoğunu
 da sevdiğim eşe dosta hediye ettim! Keşke bende kalsalarmış. Neyse, bugün salonumuzu
 süsleyen gemili tabaklar belki daha fazla olsaydı duvar yetmezdi. Yıllarca,
 Amerikadan Avrupaya, Asyaya, Afrikaya, Japonyaya kadar uzanan birçok
 müzede araştırmalar yapıp fotoğraf çekerken gemili Osmanlı seramiklerini hiç
 gözden kaçırmadım. Yıllar çok çabuk geçiyor. Bugün bana çalışma izni veren birçok
 müze müdürü, kürator artık görevde değil. Yine de hepsini sevgiyle ve teşekkürle
 anıyorum.
 Müzelerimizde Çanakkale seramikleri dışında gemili İznik ve Kütahya seramiklerinin
 olmaması bir eksiklik. Ancak, İstanbulda Sadberk Hanım Müzesinde sergilenen
 ve eşi Paris Louvre Müzesinde bulunan bir tabakla, Sayın Ömer M. Koçun
 koleksiyonunda yer alan biribirinden ilginç gemili örnekler bu eksikliği doldurmakta.
 Sadberk Hanım Müzesinde Ateşin Oyunu, Ömer M. Koç Koleksiyonundan
 İznik Çini ve Seramikleri konulu sergide yer alan ve Hülya Bilginin büyük emekle
 hazırladığı bir yayınla tanıtılan gemili örnekleri, kitabımın yayınından önce değerlendirebildiğim
 için çok mutluyum. Sayın Ömer M. Koça kitabımda koleksiyonundan
 bazı değerli örneklerin resmini kullanmama izin verdiği için teşekkür ederim.
 Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde geçen yıllarımdan sonra, İzmir Ege
 Üniversitesinde, hocalığın yanı sıra başka yayınlar ve yoğun idari görevle geçen
 süre nedeniyle gemilerimi unutmuştum. Bana onları hatırlama ve yayınlama
 olanağı veren Suna & İnan Kıraç Vakfına ve Akdeniz Medeniyetleri Araştırma
 Enstitüsünün değerli müdürü Sayın Kayhan Dörtlüke teşekkür ederim.
 Emekliliğimden beri yazılarımı yazarken bin bir türlü entrikasıyla boğuştuğum
 bilgisayarımdan çıkan yazıları düzene sokan Dr. Sevinç Gök Gürhanın dikkatli
 düzenlemeleri olmasaydı herhalde kitabı bitirmem daha çok zaman alırdı. Kendisini
 sevgiyle kucaklarken, iyi ki kısa da olsa öğrencim olmuş diyorum. Ayrıca yıllar
 önce çektiğim slaytlarımı büyük bir beceriyle bilgisayar ortamına aktaran Uzman
 Hasan Uçara sonsuz teşekkürler. Kitabın çevirisini üstlenen sanat tarihçisi İnci
 Türkoğluna titiz çalışması, yakın işbirliği ve fikir alışverişi için candan teşekkürü
 borç bilirim.
 Umarım Gemili Osmanlı Seramiklerini ve bugüne yansımalarını siz de
 seversiniz.
 Gönül Öney
Gemili İznik Seramikleriyle ilgili notlarımı karıştırırken 1974-75 yıllarında
 Ankarada Ertan ve Bilge Mestçinin Artisan Galerisindeki güzel sergileri ve sohbetleri
 anımsadım. İlk gemili tabakları Ertan, bir Sıtkı Olçar sergisinde tanıtarak
 ufak koleksiyonuma katmamı sağlamıştı. Keşke daha çok alsaymışım!. Çoğunu
 da sevdiğim eşe dosta hediye ettim! Keşke bende kalsalarmış. Neyse, bugün salonumuzu
 süsleyen gemili tabaklar belki daha fazla olsaydı duvar yetmezdi. Yıllarca,
 Amerikadan Avrupaya, Asyaya, Afrikaya, Japonyaya kadar uzanan birçok
 müzede araştırmalar yapıp fotoğraf çekerken gemili Osmanlı seramiklerini hiç
 gözden kaçırmadım. Yıllar çok çabuk geçiyor. Bugün bana çalışma izni veren birçok
 müze müdürü, kürator artık görevde değil. Yine de hepsini sevgiyle ve teşekkürle
 anıyorum.
 Müzelerimizde Çanakkale seramikleri dışında gemili İznik ve Kütahya seramiklerinin
 olmaması bir eksiklik. Ancak, İstanbulda Sadberk Hanım Müzesinde sergilenen
 ve eşi Paris Louvre Müzesinde bulunan bir tabakla, Sayın Ömer M. Koçun
 koleksiyonunda yer alan biribirinden ilginç gemili örnekler bu eksikliği doldurmakta.
 Sadberk Hanım Müzesinde Ateşin Oyunu, Ömer M. Koç Koleksiyonundan
 İznik Çini ve Seramikleri konulu sergide yer alan ve Hülya Bilginin büyük emekle
 hazırladığı bir yayınla tanıtılan gemili örnekleri, kitabımın yayınından önce değerlendirebildiğim
 için çok mutluyum. Sayın Ömer M. Koça kitabımda koleksiyonundan
 bazı değerli örneklerin resmini kullanmama izin verdiği için teşekkür ederim.
 Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde geçen yıllarımdan sonra, İzmir Ege
 Üniversitesinde, hocalığın yanı sıra başka yayınlar ve yoğun idari görevle geçen
 süre nedeniyle gemilerimi unutmuştum. Bana onları hatırlama ve yayınlama
 olanağı veren Suna & İnan Kıraç Vakfına ve Akdeniz Medeniyetleri Araştırma
 Enstitüsünün değerli müdürü Sayın Kayhan Dörtlüke teşekkür ederim.
 Emekliliğimden beri yazılarımı yazarken bin bir türlü entrikasıyla boğuştuğum
 bilgisayarımdan çıkan yazıları düzene sokan Dr. Sevinç Gök Gürhanın dikkatli
 düzenlemeleri olmasaydı herhalde kitabı bitirmem daha çok zaman alırdı. Kendisini
 sevgiyle kucaklarken, iyi ki kısa da olsa öğrencim olmuş diyorum. Ayrıca yıllar
 önce çektiğim slaytlarımı büyük bir beceriyle bilgisayar ortamına aktaran Uzman
 Hasan Uçara sonsuz teşekkürler. Kitabın çevirisini üstlenen sanat tarihçisi İnci
 Türkoğluna titiz çalışması, yakın işbirliği ve fikir alışverişi için candan teşekkürü
 borç bilirim.
 Umarım Gemili Osmanlı Seramiklerini ve bugüne yansımalarını siz de
 seversiniz.
 Gönül Öney
 
       
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			