Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi

Stok Kodu:
9786054822102
Boyut:
130-200
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9786054822102
215444
Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi
Türkiye'de Burjuva Devrimleri ve Liberal-Kemalist Tarih İdeolojisi
0.00
Bu çalışma, 1908 ve 1919-1923 burjuva devrimlerini güncel gelişmeler ve sonuçlar ışığında yeniden yorumlamayı amaçlamaktadır.

Bu memlekette, Türkiye'ye ve dünyaya ilişkin neredeyse bütün tarihsel değerlendirmeler, entelijensiya ya da hegemonik solun nüfuzuyla, daha doğrusu idealizmiyle ilerliyor ?egemen olanın egemenliğini yansıtma kudreti elbette işlemekte olan sürece aykırı değildir?. Ama bugün hegemonik solu ya da aslında entelijensiyayı oluşturan cemaatler hegemonyasının 1970'li yıllardan başlayarak tesis edildiğini biliyoruz. Şimdi olduğu biçimiyle akademiler, liberal-Kemalist ideolojilerin yeni dönemdeki egemenleşme sürecinde neredeyse başroldeydi.

Militan sol, entelijensiya ya da hegemonik solun?Türkiye akademisinin ideolojisine ve nüfuzuna bağışık kalamadı: Militan sol, genellikle Marksist, Marksist eğilimli kabul ettiği Liberal ve Kemalist ideolojiden eleştiriye tâbi tutmadan yararlanmakta beis görmedi. Nihayet Türkiye'de 1908 ve 1919-1923 burjuva devrimlerine dair tespitler, yorumlar ve kanaatler bugünkü dönemde AKP ile uzlaşma salınımına giren entelijensiya ya da hegemonik solun ideolojisi aracılığıyla belirlenmeye devam etmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, militan solun kısıtlı bağışıklığına katkı sunmayı amaçlamaktadır.

Denenmişi bir daha denemek gerekmiyor. Türkiye militan solu, artık Liberalizme ve Kemalizmle az ya da çok eklemlenme durumuna bir son vermelidir. Bugüne kadar Liberalizmin ve Kemalizmin 1971'de, 1980 öncesinde ve sonrasında aşıldığı, sosyalistler üzerinde bir etki ve nüfuzunun kalmadığı çok söylenmiştir. Bu doğru değildir, Liberalizmin ve Kemalizmin etkisi, Türkiye solunun 90 yıllık sorunudur. Üstelik önceki yıllardan ileriye değil geriye doğru gidilmektedir.

Bu iki akımın yakın tarihi nasıl yorumladığına kuşbakışı bir göz atmak yararlı olacaktır. Tabiî Şeyh Sadi'nin dediği gibi: "Kuş bakışı bakmak güzeldir, ama kuş gibi bakmamak şartıyla."
Bu çalışma, 1908 ve 1919-1923 burjuva devrimlerini güncel gelişmeler ve sonuçlar ışığında yeniden yorumlamayı amaçlamaktadır.

Bu memlekette, Türkiye'ye ve dünyaya ilişkin neredeyse bütün tarihsel değerlendirmeler, entelijensiya ya da hegemonik solun nüfuzuyla, daha doğrusu idealizmiyle ilerliyor ?egemen olanın egemenliğini yansıtma kudreti elbette işlemekte olan sürece aykırı değildir?. Ama bugün hegemonik solu ya da aslında entelijensiyayı oluşturan cemaatler hegemonyasının 1970'li yıllardan başlayarak tesis edildiğini biliyoruz. Şimdi olduğu biçimiyle akademiler, liberal-Kemalist ideolojilerin yeni dönemdeki egemenleşme sürecinde neredeyse başroldeydi.

Militan sol, entelijensiya ya da hegemonik solun?Türkiye akademisinin ideolojisine ve nüfuzuna bağışık kalamadı: Militan sol, genellikle Marksist, Marksist eğilimli kabul ettiği Liberal ve Kemalist ideolojiden eleştiriye tâbi tutmadan yararlanmakta beis görmedi. Nihayet Türkiye'de 1908 ve 1919-1923 burjuva devrimlerine dair tespitler, yorumlar ve kanaatler bugünkü dönemde AKP ile uzlaşma salınımına giren entelijensiya ya da hegemonik solun ideolojisi aracılığıyla belirlenmeye devam etmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, militan solun kısıtlı bağışıklığına katkı sunmayı amaçlamaktadır.

Denenmişi bir daha denemek gerekmiyor. Türkiye militan solu, artık Liberalizme ve Kemalizmle az ya da çok eklemlenme durumuna bir son vermelidir. Bugüne kadar Liberalizmin ve Kemalizmin 1971'de, 1980 öncesinde ve sonrasında aşıldığı, sosyalistler üzerinde bir etki ve nüfuzunun kalmadığı çok söylenmiştir. Bu doğru değildir, Liberalizmin ve Kemalizmin etkisi, Türkiye solunun 90 yıllık sorunudur. Üstelik önceki yıllardan ileriye değil geriye doğru gidilmektedir.

Bu iki akımın yakın tarihi nasıl yorumladığına kuşbakışı bir göz atmak yararlı olacaktır. Tabiî Şeyh Sadi'nin dediği gibi: "Kuş bakışı bakmak güzeldir, ama kuş gibi bakmamak şartıyla."
Kapat