Büyük Fetih

Stok Kodu:
9789759952785
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789759952785
206321
Büyük Fetih
Büyük Fetih
0.00
Osmanoğullarının ele aldığı, Fatih'le, Yavuz gibi dahi devlet adamlarının siyasi tarihe insan zekasının harikalarından biri halinde tevdi ettikleri devlet anlatışı, merkeziyetçi ve otoriteli devletti. Aynı zxasmanda hukuk-i ibaddan hükümdarı şiddetle mesul edici totaliter edada dayanıyordu. Önce merkeziyeçti idi. Üç kıtaya yakın devlet ülkesini bir merkeze sımsıkı bağlıyordu. Eski Roma İmparatorluğu2nun koyu merkeziyetçiliği bizde adalet ve mesuliyet prensiplerine bağlı olarak akla hayret veren bir hukuk ve ahlak nizamı içinde yaşatılmakta idi. Bu devletin diğer kararkteri otoriteli oluşudur. Lakin onda otorite yani tam iktidar, ortaçağın İngiltere Krallığı'yla, Papalık devletinde olduğu gibi hükümdarın keyf ve iradesinden doğma değildir. Halkın dimağını teşkil eden ilmiye sınıfına yani münevverlere dayanır ve her hareketinden Allah'a hesap vermeğe mecburdur. Ancak bu hesap verme mecburiyeti, bu sorumluluk sadece ahirete bırakılmak suretiyle hükümdarın ferdi iradesine terk edilmemiştir. Bu devletin üçüncü karakteri hür bir totalitarizme dayanmış olmasıdır. Yani bu devlet, halkın bütün ihtiyaçlarına uzanır ve onları karşılamaya çalışır. Hukuk-u ibaddan şiddetle mesuldür. Halk hizmetlerinde hürriyet prensibine halel vermeyerek bunların bir kısmını vakıf teşkilatına bırakmıştır. Bunda teşkilatın temeli halkın, idare devletindir. Sosyal teşkilata devlet bünyesinde yer verilmiştir. Devlet kavramının değer ve gerçeğini hakkıyla ifade eden bu otorite rejiminde demokrasiye yani halkın iradesiyle idare rejimine aykırılık, halkı inkar ve millet iradesine karşı gelme değildir.
Osmanoğullarının ele aldığı, Fatih'le, Yavuz gibi dahi devlet adamlarının siyasi tarihe insan zekasının harikalarından biri halinde tevdi ettikleri devlet anlatışı, merkeziyetçi ve otoriteli devletti. Aynı zxasmanda hukuk-i ibaddan hükümdarı şiddetle mesul edici totaliter edada dayanıyordu. Önce merkeziyeçti idi. Üç kıtaya yakın devlet ülkesini bir merkeze sımsıkı bağlıyordu. Eski Roma İmparatorluğu2nun koyu merkeziyetçiliği bizde adalet ve mesuliyet prensiplerine bağlı olarak akla hayret veren bir hukuk ve ahlak nizamı içinde yaşatılmakta idi. Bu devletin diğer kararkteri otoriteli oluşudur. Lakin onda otorite yani tam iktidar, ortaçağın İngiltere Krallığı'yla, Papalık devletinde olduğu gibi hükümdarın keyf ve iradesinden doğma değildir. Halkın dimağını teşkil eden ilmiye sınıfına yani münevverlere dayanır ve her hareketinden Allah'a hesap vermeğe mecburdur. Ancak bu hesap verme mecburiyeti, bu sorumluluk sadece ahirete bırakılmak suretiyle hükümdarın ferdi iradesine terk edilmemiştir. Bu devletin üçüncü karakteri hür bir totalitarizme dayanmış olmasıdır. Yani bu devlet, halkın bütün ihtiyaçlarına uzanır ve onları karşılamaya çalışır. Hukuk-u ibaddan şiddetle mesuldür. Halk hizmetlerinde hürriyet prensibine halel vermeyerek bunların bir kısmını vakıf teşkilatına bırakmıştır. Bunda teşkilatın temeli halkın, idare devletindir. Sosyal teşkilata devlet bünyesinde yer verilmiştir. Devlet kavramının değer ve gerçeğini hakkıyla ifade eden bu otorite rejiminde demokrasiye yani halkın iradesiyle idare rejimine aykırılık, halkı inkar ve millet iradesine karşı gelme değildir.
Kapat