Kalaylı Kaplarda Alaylı Yemekler Türk Mutfağında Bakır Kaplar

Stok Kodu:
9786050903645
Boyut:
195-215
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
300,00
Taksitli fiyat: 12 x 32,00
1 adet mevcut
9786050903645
149365
Kalaylı Kaplarda Alaylı Yemekler Türk Mutfağında Bakır Kaplar
Kalaylı Kaplarda Alaylı Yemekler Türk Mutfağında Bakır Kaplar
300.00

Sahrap Soysal, bakır kapları yapan zanaatkârları, Osmanlı mutfağında bakır kapların yerini, özellikle bakır kaplarda pişirilmesi gereken yemekleri anlatıyor. Zaman zaman çocukluğuna gidiyor ve artık bugün unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri bize yeniden hatırlatıyor. Gravürlerin ve Osmanlı döneminde Anadoluya gelen Batılı gezginlerin anlatımlarını da içeren Bakır Kaplarda Türk Yemekleri, artık unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü bize yeniden anımsatıyor.

Biz bakır kaplarla büyüdük. Bugün dönüp baktığımda çocukluk anılarımın çoğuna mutlaka bir bakır kabın eşlik ettiğini görüyorum. Kışın sobanın üzerinde tıslayan güğüm, yanında ona eşlik eden demlik, tereklerde lengerler, tandıra sarkıtılan, ocağın üstüne asılan zincirli debbeler, çeşmeye suya giden kızların kolunun bir uzantısı gibi görünen helkiler, içine yağ bastığımız badyalar, gelinlerin ellerinden hiç düşmeyen ibrikler, yoğurt mayaladığımız bakraçlar, kışın sarılmak, içine girmek istediğimiz mangallar, pekmez günlerinde başrolü oynayan kazan, yazın buz gibi ayran, kışın ateş gibi salepler içtiğimiz maşrapalar, yıkandığımız testiler, hamur veya köfte yoğurduğumuz leğenler, devamlı göz önündeki sahanlar, fırına gönderilen tepsiler, siniler ve daha nice kap kacak hep bakırdandı ve bu durum o günler için oldukça normaldi. O zamanlar bilmesem de bu görüntü ve anıları sanki bugün için biriktirmişim gibi geliyor bana.

Sahrap Soysal, bakır kapları yapan zanaatkârları, Osmanlı mutfağında bakır kapların yerini, özellikle bakır kaplarda pişirilmesi gereken yemekleri anlatıyor. Zaman zaman çocukluğuna gidiyor ve artık bugün unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri bize yeniden hatırlatıyor. Gravürlerin ve Osmanlı döneminde Anadoluya gelen Batılı gezginlerin anlatımlarını da içeren Bakır Kaplarda Türk Yemekleri, artık unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü bize yeniden anımsatıyor.

Biz bakır kaplarla büyüdük. Bugün dönüp baktığımda çocukluk anılarımın çoğuna mutlaka bir bakır kabın eşlik ettiğini görüyorum. Kışın sobanın üzerinde tıslayan güğüm, yanında ona eşlik eden demlik, tereklerde lengerler, tandıra sarkıtılan, ocağın üstüne asılan zincirli debbeler, çeşmeye suya giden kızların kolunun bir uzantısı gibi görünen helkiler, içine yağ bastığımız badyalar, gelinlerin ellerinden hiç düşmeyen ibrikler, yoğurt mayaladığımız bakraçlar, kışın sarılmak, içine girmek istediğimiz mangallar, pekmez günlerinde başrolü oynayan kazan, yazın buz gibi ayran, kışın ateş gibi salepler içtiğimiz maşrapalar, yıkandığımız testiler, hamur veya köfte yoğurduğumuz leğenler, devamlı göz önündeki sahanlar, fırına gönderilen tepsiler, siniler ve daha nice kap kacak hep bakırdandı ve bu durum o günler için oldukça normaldi. O zamanlar bilmesem de bu görüntü ve anıları sanki bugün için biriktirmişim gibi geliyor bana.

Kapat