Omurgasızlaştırılmış Türklük

Stok Kodu:
9789759951993
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
226
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789759951993
145682
Omurgasızlaştırılmış Türklük
Omurgasızlaştırılmış Türklük
0.00
Kudreti geçmişindeki müktesebatından kaynaklanıp da İslam medeniyeti çerçevesinde serpilip yeşermiş Osmanlı Türk kimliğini taşıyan bir milletiz. Tarihi belirlenimimizi Ortaçağ Hırıstıyan ile Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetlerinde asla bulmamış olan bir kültürüz. Doğal yolu izleyen, sağ ve sağlıklı kalır. Sonuçta, tarihi osmanlı türklüğünün doğal devamı olup Batı Avrupa camiasında yer almayan çağımızın Türklüğü, tekrar manevi değerlere temellenmiş bir adil iktisat nizamı oluşturarak milli toplum (sosyal) devletini vücuda getirmek sorundadır. Devletin milli olmasının anlamı, medeniyetin eğitim-öğretim, siyaset, iktisat ile askerlik cephelerinden giriştiği amansız saldırılara karşı koyma iradesi ile istidadını bulundurmasıdır.

Türklüğün öteden beri başat özelliği olan askeri savaşçılığın, herkes için geçerli kılınması keyfiyeti, Osmanlı devlet ile toplum yapısının esasını teşkil etmiştir. Aynı durum, din yakası için de söz konusudur. Nasıl, eli kılınç tutabilecek adam, muharebe meydanında arzıendam ederdiyse, akılbaliğ öğrenim görmüş herkes namaz kıldırabilecek kadar dinin ameli hünerleriyle mücehhezdi. Bunlardan anlaşılacağı üzere, askeri-mülki ile ruhban-ruhban olmayan (laique) ayırımının, Tanzimat sonrası döneme değin Müslüman Türk, özellikle de Osmanlı tarihinde yeri olmamıştır.
Kudreti geçmişindeki müktesebatından kaynaklanıp da İslam medeniyeti çerçevesinde serpilip yeşermiş Osmanlı Türk kimliğini taşıyan bir milletiz. Tarihi belirlenimimizi Ortaçağ Hırıstıyan ile Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetlerinde asla bulmamış olan bir kültürüz. Doğal yolu izleyen, sağ ve sağlıklı kalır. Sonuçta, tarihi osmanlı türklüğünün doğal devamı olup Batı Avrupa camiasında yer almayan çağımızın Türklüğü, tekrar manevi değerlere temellenmiş bir adil iktisat nizamı oluşturarak milli toplum (sosyal) devletini vücuda getirmek sorundadır. Devletin milli olmasının anlamı, medeniyetin eğitim-öğretim, siyaset, iktisat ile askerlik cephelerinden giriştiği amansız saldırılara karşı koyma iradesi ile istidadını bulundurmasıdır.

Türklüğün öteden beri başat özelliği olan askeri savaşçılığın, herkes için geçerli kılınması keyfiyeti, Osmanlı devlet ile toplum yapısının esasını teşkil etmiştir. Aynı durum, din yakası için de söz konusudur. Nasıl, eli kılınç tutabilecek adam, muharebe meydanında arzıendam ederdiyse, akılbaliğ öğrenim görmüş herkes namaz kıldırabilecek kadar dinin ameli hünerleriyle mücehhezdi. Bunlardan anlaşılacağı üzere, askeri-mülki ile ruhban-ruhban olmayan (laique) ayırımının, Tanzimat sonrası döneme değin Müslüman Türk, özellikle de Osmanlı tarihinde yeri olmamıştır.
Kapat