9789750510212
	158640
	
  https://www.sahafium.com/kitap/romantik-surgunler-p158640.html
	Romantik Sürgünler  
		    		
		0.00		
		
					
		
		        
			
	
	
	
	Rus entelijansiyasının 1840larda Avrupaya sürgün edilen kuşağı, Rus siyasal düşüncesinde romantizmden Marksizme uzanan sürecin taşlarını döşemişti. E. H. Carr, Romantik Sürgünlerde bu tarihsel dönüşümü ele alıyor.
40lar kuşağının en göze çarpan figürü Aleksandr Herzen etrafındaki tartışmalar, çatışmalar, tanışıklıklar ve kopuşlarla yaşanan, romanlara taş çıkarır maceraları başarılı bir tarih
anlatısına çeviriyor. Herzenden Bakunine, Ogaryovdan Neçayeve, Puşkinden Dostoyevskiye uzanan kahramanlar, devrimciler, edebiyatçılar, filozoflar ve entrikacılarla
çevrelenmiş bir 19. yüzyıl panaroması çiziyor. Siyasi fikirlerin romantizmle çarpıştığı, siyasi mültecilerin aşkla savruldukları bir 19. yüzyıl Carrın anlattığı... Düşünceler ve fikirler kadar huzursuz kişiliklerce de yoğrulmuş bir çağın, bir kuşağın hikâyesi...
Herzen, Ogaryov ve Bakunin kuşağının, tıpkı başka kuşaklar gibi, bir geçiş kuşağı olduğu söylenegelir. Ancak bu kuşağın içinden geçmek zorunda kaldığı değişim, hayret verici bir
hızdaydı. (...) Onlar henüz inandıkları ilkeler üzerine vaaz vermeye devam ederlerken, başka sesler dinleyicilerini alıp götürmüştü.
E.H. Carr
		
             
		40lar kuşağının en göze çarpan figürü Aleksandr Herzen etrafındaki tartışmalar, çatışmalar, tanışıklıklar ve kopuşlarla yaşanan, romanlara taş çıkarır maceraları başarılı bir tarih
anlatısına çeviriyor. Herzenden Bakunine, Ogaryovdan Neçayeve, Puşkinden Dostoyevskiye uzanan kahramanlar, devrimciler, edebiyatçılar, filozoflar ve entrikacılarla
çevrelenmiş bir 19. yüzyıl panaroması çiziyor. Siyasi fikirlerin romantizmle çarpıştığı, siyasi mültecilerin aşkla savruldukları bir 19. yüzyıl Carrın anlattığı... Düşünceler ve fikirler kadar huzursuz kişiliklerce de yoğrulmuş bir çağın, bir kuşağın hikâyesi...
Herzen, Ogaryov ve Bakunin kuşağının, tıpkı başka kuşaklar gibi, bir geçiş kuşağı olduğu söylenegelir. Ancak bu kuşağın içinden geçmek zorunda kaldığı değişim, hayret verici bir
hızdaydı. (...) Onlar henüz inandıkları ilkeler üzerine vaaz vermeye devam ederlerken, başka sesler dinleyicilerini alıp götürmüştü.
E.H. Carr
		
			Rus entelijansiyasının 1840larda Avrupaya sürgün edilen kuşağı, Rus siyasal düşüncesinde romantizmden Marksizme uzanan sürecin taşlarını döşemişti. E. H. Carr, Romantik Sürgünlerde bu tarihsel dönüşümü ele alıyor.
40lar kuşağının en göze çarpan figürü Aleksandr Herzen etrafındaki tartışmalar, çatışmalar, tanışıklıklar ve kopuşlarla yaşanan, romanlara taş çıkarır maceraları başarılı bir tarih
anlatısına çeviriyor. Herzenden Bakunine, Ogaryovdan Neçayeve, Puşkinden Dostoyevskiye uzanan kahramanlar, devrimciler, edebiyatçılar, filozoflar ve entrikacılarla
çevrelenmiş bir 19. yüzyıl panaroması çiziyor. Siyasi fikirlerin romantizmle çarpıştığı, siyasi mültecilerin aşkla savruldukları bir 19. yüzyıl Carrın anlattığı... Düşünceler ve fikirler kadar huzursuz kişiliklerce de yoğrulmuş bir çağın, bir kuşağın hikâyesi...
Herzen, Ogaryov ve Bakunin kuşağının, tıpkı başka kuşaklar gibi, bir geçiş kuşağı olduğu söylenegelir. Ancak bu kuşağın içinden geçmek zorunda kaldığı değişim, hayret verici bir
hızdaydı. (...) Onlar henüz inandıkları ilkeler üzerine vaaz vermeye devam ederlerken, başka sesler dinleyicilerini alıp götürmüştü.
E.H. Carr
										
			40lar kuşağının en göze çarpan figürü Aleksandr Herzen etrafındaki tartışmalar, çatışmalar, tanışıklıklar ve kopuşlarla yaşanan, romanlara taş çıkarır maceraları başarılı bir tarih
anlatısına çeviriyor. Herzenden Bakunine, Ogaryovdan Neçayeve, Puşkinden Dostoyevskiye uzanan kahramanlar, devrimciler, edebiyatçılar, filozoflar ve entrikacılarla
çevrelenmiş bir 19. yüzyıl panaroması çiziyor. Siyasi fikirlerin romantizmle çarpıştığı, siyasi mültecilerin aşkla savruldukları bir 19. yüzyıl Carrın anlattığı... Düşünceler ve fikirler kadar huzursuz kişiliklerce de yoğrulmuş bir çağın, bir kuşağın hikâyesi...
Herzen, Ogaryov ve Bakunin kuşağının, tıpkı başka kuşaklar gibi, bir geçiş kuşağı olduğu söylenegelir. Ancak bu kuşağın içinden geçmek zorunda kaldığı değişim, hayret verici bir
hızdaydı. (...) Onlar henüz inandıkları ilkeler üzerine vaaz vermeye devam ederlerken, başka sesler dinleyicilerini alıp götürmüştü.
E.H. Carr