Sanat ve Edebiyat Yazıları

Stok Kodu:
9789759952112
Boyut:
165-235
Sayfa Sayısı:
264
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789759952112
206413
Sanat ve Edebiyat Yazıları
Sanat ve Edebiyat Yazıları
0.00
"Edebiyatın gücü de, zaafı da kullandığı malzemeden gelir. Edebiyat sanatının malzemesi sözdür, kelimelerdir. Yeryüzünde insanın var oluşundan beri söz de vardır. Hatta derin bir tefsire tabi tutmadan bakarsak, İncil'in meşhur "iptida kelam var idi" ayetine göre, sözün insandan da eski olduğunu görürüz. O halde, sözün varoluşundan beri diyelim, söz büyük değişikliklere uğramıştır. "Güzel sanatlardan hiçbirinin kullandığı malzeme, edebiyatın ifade vasıtası olan söz kadar değişiklik geçirmemiştir. Sözün, lengüistik bir kavram olarak dil haline gelişi, dilden dillerin doğması, daha sonra lehçelerin, şivelerin, ağızların ortaya çıkışı, bütün bu grupların birbirleriyle alış-verişleri; kendi iç yapısında bir dilin bütün hayatiyeti: Kelimelerin doğuşu, ölüşü, mana değiştirmesi; kelimenin de kendi içinde başka kelimelerle birleşerek yeni kavramlara yol açması, lügatlere giden ıstılah, terim, tabir, argo ve mecazlarla yeni manaların kazanılması; sanatkarların, filozofların, ilim adamlarının, lügatlere girmeyen şahsi tasarrufları... hasılı değişen, zenginleşen, tazelenen, canlanan, büyüyen dil. Onun için güzel sanatlardan hiçbirinin kullandığı malzeme, edebiyatın ki kadar zenginleşmemiştir...
"Edebiyatın gücü de, zaafı da kullandığı malzemeden gelir. Edebiyat sanatının malzemesi sözdür, kelimelerdir. Yeryüzünde insanın var oluşundan beri söz de vardır. Hatta derin bir tefsire tabi tutmadan bakarsak, İncil'in meşhur "iptida kelam var idi" ayetine göre, sözün insandan da eski olduğunu görürüz. O halde, sözün varoluşundan beri diyelim, söz büyük değişikliklere uğramıştır. "Güzel sanatlardan hiçbirinin kullandığı malzeme, edebiyatın ifade vasıtası olan söz kadar değişiklik geçirmemiştir. Sözün, lengüistik bir kavram olarak dil haline gelişi, dilden dillerin doğması, daha sonra lehçelerin, şivelerin, ağızların ortaya çıkışı, bütün bu grupların birbirleriyle alış-verişleri; kendi iç yapısında bir dilin bütün hayatiyeti: Kelimelerin doğuşu, ölüşü, mana değiştirmesi; kelimenin de kendi içinde başka kelimelerle birleşerek yeni kavramlara yol açması, lügatlere giden ıstılah, terim, tabir, argo ve mecazlarla yeni manaların kazanılması; sanatkarların, filozofların, ilim adamlarının, lügatlere girmeyen şahsi tasarrufları... hasılı değişen, zenginleşen, tazelenen, canlanan, büyüyen dil. Onun için güzel sanatlardan hiçbirinin kullandığı malzeme, edebiyatın ki kadar zenginleşmemiştir...
Kapat