Yav İşte Fabrikalaşmak Anadolu Sermayesinin Oluşumu: Kayseri-Hacılar Örneği

Stok Kodu:
9789750511622
Boyut:
150-215
Sayfa Sayısı:
456
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789750511622
186663
Yav İşte Fabrikalaşmak
Yav İşte Fabrikalaşmak Anadolu Sermayesinin Oluşumu: Kayseri-Hacılar Örneği
0.00
Günücülük. Yani azim etmek. Azim etmek, yani mücadele etmek. O hedefe ben de varacağım demek... Günücülükte adam, Ağabey onun var benim niye olmasın ya! Ben de çalışırım. Benim neyim eksik. Düşünürüm, koşarım, kovalarım, çalışırım! der - ve neticede Hacılarlıda bu var.
Afrikadaki adamları internetten, sanayi odalarından, ticaret odalarından oralardaki bizim Türk ataşelerinden buluyoruz... Ben Cezayire gittim Tunusa gittim. Tunusta vardım ticari ataşenin yanına. Bayan da bir hanımefendiymiş. Çok da ilgilendi bizimle. Selamünaleyküm Aleykümselâm. Birer kilo da lokum almıştım. Artık çok zor değil yani, eskisi gibi değil.
Anadolu kaplanları Yeşil sermaye İslami Kalvinistler Bu tabirlerTürkiyede 20./21. yüzyıl dönümünden beri sadece sosyal bilimlerin değil medyanın da moda deyişleri arasına girmiş durumda. Taşra şehirlerinin global piyasayla eklemlenen muhafazakâr-dindar girişimcileri kastediliyor bu tabirlerle.
Elinizdeki kitap, moda tabirlerin cazip olduğu kadar kolaycı genellemelerine kapılmaksızın, işte bu olguyu mercek altına alıyor. Olgunun tipik bir örneğine bakıyor: Kayserinin kıyısında bir küçük kasaba iken, global piyasaya iş yapan bir merkeze dönüşen Hacılara tutuyor merceğini
Tipik bir kapitalistleşme ve modernleşme hikâyesi bu. Hırsla hatta hınçla çalışan pratik ve pragmatik bir kapitalist tipinin hikâyesi... Bir girişimci iştahının hikâyesi Moda tabirlerin düşündürdüğü türden kendine mahsus bir hikâye değil. İlginçliği daha çok, modernizmin ve kapitalizmin nüfuz kudretini olanca canlılığıyla gösteriyor olmasında.
Kurtuluş Cengiz, datasıyla, zengin mülakatlarıyla, ayrıntılı gözlemleriyle, teorik akıl yürütmesi ve keşif heyecanıyla, Türkiyede modernleşme literatüründe köşe taşı olacak bir eser ortaya koyuyor.
Günücülük. Yani azim etmek. Azim etmek, yani mücadele etmek. O hedefe ben de varacağım demek... Günücülükte adam, Ağabey onun var benim niye olmasın ya! Ben de çalışırım. Benim neyim eksik. Düşünürüm, koşarım, kovalarım, çalışırım! der - ve neticede Hacılarlıda bu var.
Afrikadaki adamları internetten, sanayi odalarından, ticaret odalarından oralardaki bizim Türk ataşelerinden buluyoruz... Ben Cezayire gittim Tunusa gittim. Tunusta vardım ticari ataşenin yanına. Bayan da bir hanımefendiymiş. Çok da ilgilendi bizimle. Selamünaleyküm Aleykümselâm. Birer kilo da lokum almıştım. Artık çok zor değil yani, eskisi gibi değil.
Anadolu kaplanları Yeşil sermaye İslami Kalvinistler Bu tabirlerTürkiyede 20./21. yüzyıl dönümünden beri sadece sosyal bilimlerin değil medyanın da moda deyişleri arasına girmiş durumda. Taşra şehirlerinin global piyasayla eklemlenen muhafazakâr-dindar girişimcileri kastediliyor bu tabirlerle.
Elinizdeki kitap, moda tabirlerin cazip olduğu kadar kolaycı genellemelerine kapılmaksızın, işte bu olguyu mercek altına alıyor. Olgunun tipik bir örneğine bakıyor: Kayserinin kıyısında bir küçük kasaba iken, global piyasaya iş yapan bir merkeze dönüşen Hacılara tutuyor merceğini
Tipik bir kapitalistleşme ve modernleşme hikâyesi bu. Hırsla hatta hınçla çalışan pratik ve pragmatik bir kapitalist tipinin hikâyesi... Bir girişimci iştahının hikâyesi Moda tabirlerin düşündürdüğü türden kendine mahsus bir hikâye değil. İlginçliği daha çok, modernizmin ve kapitalizmin nüfuz kudretini olanca canlılığıyla gösteriyor olmasında.
Kurtuluş Cengiz, datasıyla, zengin mülakatlarıyla, ayrıntılı gözlemleriyle, teorik akıl yürütmesi ve keşif heyecanıyla, Türkiyede modernleşme literatüründe köşe taşı olacak bir eser ortaya koyuyor.
Kapat